6 Kasım 2013 Çarşamba

Hint Veda Toplumu - Ajanta ve Ellora Mağaraları


                                                  Hint Veda Toplumu -Ajanta ve Ellora Mağaraları

Hint Sanatı Muhteşem çeşitliliği ile verimli ve kökleşmiş bir sanattır. Değişik dinler ve bunlara dayanan tarihsel Hint sanatını zenginleştirir. Hindistan da Sanat girişinden bu yana dinin yayılmasına iş görmüştür. 
dinlerin ilk başında Budacılık, Hindu ve Brah­man dinleri ile Caynacılık gelir. Bu dinlere bağlı sanatçılar kutsal saydıkları ve tanrı katına yüceltilen din önderleri için inanılmaz güzellikte resim, heykel ve tapınaklar yap­mışlardır.



Budacılık'tan esinlenerek yapılmış olan tapınaklar ya da manastırlar ve Buda heykelleri Hint sanatının en görkemli örneklerindendir. Bu yapıtların yoğunlukla bulunduğu kentler: 
Allahabat, Delhi, Ajanta, Nasik, Ellora,Karli ve Bom­bay' dır.
 Budacılıkta ilgili tapınak ya da ma­nastırların çoğu kayalara oyularak yapılmış­tır. Bu yapıların kapıları ve iç bölümleri, baştan başa oyma ve işlemelerle süslenmiştir. En görülmeye değer olanları Maharaştra eya­letinde, Evrengabad yakınlarındaki Ajanta ve Ellora mağaraları ile Bombay'ın batı kıyısına yakın Elephanta Adası'ndakilerdir. Ajanta mağaralarının tarihi İÖ 200 yılına kadar gider. Rahiplerin toplantı ve yaşama yeri olarak düşünülmüş olan bu mağaraların du­varları Buda'nın yaşamından esinlenen ka­bartma ve resimlerle bezelidir.

Ellora da bulunan görkemli ma­ğara tapınak ise Hint tanrısı Şiva' ya adanmış­tır. İS 8. yüzyılda insan eliyle yapılmış olan bu mağaranın sunakları ve geniş toplantı odaları bulunmaktadır.

  İS 5. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar Hindis­tan'da güçlü bir etki yaratmış olan Brahman dininin tapınakları da Hint sanatının başlıca yapıtlarındandır. Brahman tapınakları Buda-cılık'ın etkisindeki mimarlıktan farklı olarak kayalara değil düz bir zemin üzerine yapılmış­tır. Bu yapıların bir özelliği de çok yüksek ve duvarlarının olağanüstü kalın oluşudur.Yapı­ları depremden korumak amacıyla alınan bu önlem etkili olmuş ve yapılar yüzyıllarca sağlam kalabilmiştir. Tapınakların içi Brah­man dininin insanüstü nitelikler verilmiş ön­derlerinin heykelleriyle süslüdür. Brahman tapınaklarının en görkemlileri Bhubanesvar, Kaarak ve Makesvara tapınaklarıdır.
 Hint sanatı üzerinde sırasıyla İran, İslam, Yunan ve Türk sanatının çok önemli etkileri 
olmuştur.

Özellikle rhimarhk alanında görü­len bu etki, birçok kültürün bileşimi ile yeni ve ilginç yapıların ortaya çıkmasını sağlamış­tır. Türkler'den önce Araplar tarafından işgal edilen Hindistan'da 12. yüzyıldan sonra yay­gınlık kazanan İslam sanatının örnekleri Del­hi, Pencap, Bengal, Gucerat, Dekkan, Kan-pur, Malva, Agra ve Keşmir kentlerinde yoğunlukla bulunur. Hint mimarlığının İslam sanatıyla etkileşimi, çini ve resimlerle süslen­miş görkemli camiler ve türbelerde görülür. Agra kentindeki dünyaca ünlü Tac Mahal de bunlar arasındadır. 1631'de Şah Cihan çok sevdiği eşi Mümtaz Mahal ölünce, anısına, o zamana kadar görülmemiş bir türbe yaptırma­ya karar verir. Dünyanın dört bir yanındaki ünlü mimarlardan tasarılar istenir. Bunlar arasından Osmanlı mimarı Muhammed İsa Efendi'nin tasarısı beğenilir. Daha birçok ünlü mimarın katkısıyla 18 yılda bitirilen bu anıtmezarın olağanüstü birçok özelliği vardır . Hint mimarisinde iç süsle­melerde resim, heykel, çini, yazı gibi birçok sanat dalı iç içe geçmiştir.

M.Ö. 1.500 ile 600 yılları arasında, Veda toplumu denilen yeni bir uygarlık ortaya çıkmıştır. Bu toplumun dili ile Yunan, Roma, İran ve Orta Asya dilleri arasındaki benzerlikten yola çıkılarak Veda Uygarlığı’nın Afganistan yoluyla Hindistan’a ulaşmış istilacılar olabileceği tahmin edilmektedir.


             Bütün bu tarihi bilgiler ışığında Hint Mitolojisinin oluşumu da uzun bir sürece yayılmıştır.


Vedalar, Hint mitolojisinin ilk ve ana kaynaklarıdır. Bilmek anlamındaki “Vid” fiilinden türetilen “bilgi” anlamındaki “Veda”ların ilk yazılı örneklerine, M.Ö. 1.500’lere tarihlenen “Birikimler” anlamındaki “Saṃhitalar” adlı kitaplarda rastlanmaktadır.
Hindular, Vedaların yaratılıştan bu yana var olduğuna inanır. Vedaların en yeni bölümleri yaklaşık M.Ö. 500 senesi civarında ortaya çıkmışken, en eski metin yaklaşık M.Ö. 1500 yıllarına aittir. Fakat bir çok Hint bilimci metinler yazılmadan önce, sözel gelenekte mevcut olduğu kanaatindedir.
Yüzyıllar boyunca nesilden nesile aktarılan, ağızdan ağıza nakledilen Vedalar, Hinduların mistik, kutsal metinleri olmalarının yanı sıra içerikleriyle dünya edebiyatında da özel yere sahiptir. Hindular tarafından “tanrı sözü” kabul edilen Vedalar, Hint tanrıları düşünce ve duygularının ifadesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Veda Edebiyatı dörde  ayrılmaktadır: 
1. Samhitalar
2. Brahmanalar 
3. Aranyakalar 
4. Upanişadlar

                                                 Ellora Mağaraları

Bir kayalık olan dikey yüz dışında kazılan Ellora, okuyun, mağara tapınak ve manastırları 26 km Aurangabad kuzeyinde bulunmaktadır.Doğrusal bir düzenleme uzanan, 34 mağara Budist Chaityas veya ibadet salonları ve Viharas veya manastır, Hindu ve Jai tapınakları içerir.
5. ve 11. yüzyıl arasında yaklaşık 600 yıllık bir dönemi kapsayan, burada ilk kazı taşımaktadır Dhumar Lena (Mağarası 29). en görkemli kazı, şüphesiz, muhteşem olmasıdır Kailasa'dan Tapınağı (Mağarası 16) ki dünyanın en büyük monolitik bir yapıdır. İlginçtir, Ellora, Ajanta yerinde aksine, 'yeniden keşfedilen' değildi. Eski zamanlarda Verul olarak bilinen, sürekli günümüze kadar yüzyıllar boyunca hacılar çekti.
Ellora gelecek nesillerin hayatını ilham ve zenginleştirmeye devam edecek bir sanatsal mirası olarak korunması için, bir Dünya Mirası Alanı olarak tasarlanmıştır.
                                                            Ajanta Mağaraları



Ajanta ve Ellora Maharashtra gururu vardır. Bu sitelerin her iki kaya mağaraları dünyaca ünlü ve Hint esnaf birkaç yüz yıl önce elde ettiği beceri ve sanat derecesini göstermektedir. Ellora yaklaşık 600 yıl daha genç iken Ajanta M.Ö. 100 tarihlidir. Ajanta köyü 99 km, yaklaşık Sahyadri tepelerde. Aurangabad, bir kaç kilometre uzakta bir mamut at nalı biçimli kaya, bir geçit, `her tepenin bir oda oluşturan ve bazı iç oda ile bakan 30 mağaralar bulunmaktadır. Al bu bir çekiç ve keski ve inanç ve Budizm ilham biraz daha katı kaya oyulmuş edilmiştir.