6 Mayıs 2014 Salı

Herbert Matter - (Amerika’daki Modern Hareketin Gelişmesi)


Herbert Matter - (Amerika’daki Modern Hareketin Gelişmesi)


İsviçreli fotoğrafçı ve grafik tasarımcı Herbert Matter İsviçre'de çağdaş fotoğraf poster kullanmak için ilk olarak kabul edilir.1930' ların başında, Herbert Matter inandırıcı kıskanç ve reklamcılık sektöründe ticari grafik, fotoğrafçılıkda orta entegre idi.


1907 yılında Engelberg, İsviçre, doğumlu, Herbert Matter 1925 Cenevre'de Ecole des Beaux-Arts, 1927 yılına kadar resim okudu. Sonra Herbert Matter (ca 1928-1929) Akademi de l'Art Moderne de onun eğitimine devam etmek için Paris'e gitti.

Onun öğretmenler Fernand Leger ve AMEDE Ozenfant dahil 1929'dan 1932 yılına kadar Herbert Matter Paris'te bir grafik sanatçısı ve fotoğrafçı olarak freelanced ve Deberny ve Peignot tipi dökümhane için çalıştı. 







1930-1932 Herbert Matter dergisinde "Arts et Metiers Graphiques" için çalıştı. Paris'te, Herbert Matter da A.M. Cassandre ile tanıştı ve onunla birkaç poster tasarladı. 




1932 yılında Herbert Matter o İsviçre Turizm Ofisi için turizm reklamcılık afiş ünlü bir dizi tasarlamış ve sonra İsviçre'ye döndü.
1936 yılında Herbert Matter o "Vogue", "Harper'ın Baazar" 
için bir fotoğrafçı olarak çalıştı ABD, ve "Town and Country" 
dergi göç etti. 









Ikinci dünya savaşı sırasında, o propaganda 
poster tasarımı için ABD hükümeti tarafından 
yaptırılmıştır.












1943 ve 1946 yılları arasında Herbert Matter Ray ve Charles Eames Kaliforniya pratikte bir grafik tasarımcı olarak çalıştı. Son olarak, Herbert Matter o büyük K ile logo yanı sıra çok sayıda katalog ve reklam tasarlanmış kimin için Knoll International ile işbirliği başladı.

Herbert Matter grafik çalışmaları Amerikan Pop kültürü ile İsviçreli okulun görsel sıkılığını birleştirir. Bir fotoğrafçı olarak, Herbert Matter Alexander Calder, Mark Rothko, ve Jackson Pollock gibi birçok ünlü sanatçı, çalışmalarını belgelenmiştir. 
1960 yılında Matter Paris'teki stüdyosunda Alberto Giacometti ziyaret etti. Ardından yıllar Herbert Matter sonra bir kitap halinde yayınlanmıştır Giacometti'nin ise hayatı ve çalışmaları, çok sayıda fotoğraf çekmekledir.

































Video linkleri: http://vimeo.com/7853833
       Filmi link: http://vimeo.com/58160756
           Tanıtım: http://www.youtube.com/watch?v=k1i_DCjp1t4


18 Mart 2014 Salı

Konstrüktivizm ve "Vladamir Tatlin


                                                        Konstrüktivizm ve "Vladamir Tatlin


Rus ressam 1885 - 1953 yılları arasında yaşamış. Mimar kazimir malevich ile 1920 lerin sanat aktivitelerinden rus avangard akımının en önemli iki temsilcisinden biri oldu. en bilinen eseri tatlin s tower dır.
1913'te genç bir Rus ressamı olan Tatlin, Paris'te Picasso ile görüşmüştü. Picasso'nun Tatlin'e neler gösterdiğini bilmiyoruz, fakat kendisi 1912 ile 1914 arasında bazıları ağırbaşlı, bazıları ise şakacı nitelikte değişik malzemeler kullanarak birçok Konstrüktivist heykelle, Bireşimsel (sentetik) Konstrüktivist Kübist resimler yapmıştı.
Tat-lin'in görmüş olabileceği yapıtlar arasında, Picasso'nun belki de 1912'de tabaka metal ve telden yaptığı Gitar da vardı. Bu yapıt, düzlemler, kenarlar ve çizgilerle boşluklardan oluşan ve belli bir nesneyi olağanüstü bir karşı-doğacılıkla betimleyen ve gene de inandırıcı olabilen sert, çarpıcı bir kompozisyondu.Aslında asıldığı duvar tabanı olarak tasarlanan bu kabartma yapıtı, Picasso duvarın sınırlayıcı yüzeyinden uzaklaştırarak bir sandalye üzerinde göstermekten de hoşlanıyordu.
Tatlin'in kendi yaptığı ilk kabartmalar, değişik malzemelerin bir araya getirilmesiyle gerçekleştirilmişti. Bunlar cansız doğa yapıtlarını andırıyorlardı. 1915 yılma vardığında Tatlin, bazıları odaların köşelerine, duvarlara ya da tavana asılan ve genel olarak boşlukta sallanır duygusu veren tümüyle soyut, metal heykeller yapıyordu. Bunların biçimleri Bireşimsel Kübizmi çağrıştırıyor, fakat ne cansız doğa motiflerinin ne de tanımlamaya yönelik bir amacın izlerini taşıyordu. 
Bu yapıtlar, ilk olarak Malevich'in Suprematism anlayışını tanıttığı St Pe-terburg'da, Aralık 1915-Ocak 1916'da açılan sergide halkın karşısına çıkmıştı. Söylendiğine göre, Tatlin'le ondan biraz daha yaşlı olan Ma-levich galeride, nerdeyse yumruk yumruğa gelmişlerdi. Soyut sanatın bu iki öncüsünün amaçları arasındaki ayrımdan daha derin bir ayrım düşünebilmek gerçekten güçtür. Ertesi yıl bu ayrım, Devrimden önce de var olmakla birlikte, daha bir açıklık kazandı.
Tatlin kullandığı malzemenin ve bir süreç olarak Kons-trüktivizmin gerçekliğine önem vermişti. Alçak kabartmaların resim-sel niteliğinden çerçevesiz yüksek kabartmalara, daha sonra varlığını boşlukta duyuran ve metal levha, çubuk ve tel gibi malzemeyle yapılan Karşıt Kabartmalara (Counter Relief) geçmişti. 1920'lerde Tatlin ve çevresindeki sanatçılar, bu türden işleri bile günün gerekleri için yetersiz —gerçekliğe dolaysız değil de, eğretilemeli bir yaklaşım— saydılar.

1920'lerin sonuna doğru— Batı dünyasındaki yeni tasarlamalar gibi geometrik biçimler kullanarak, modern bir etki sağlamayı amaçlamamalarıydı. Bunun yerine tasarım, nesnenin amacı ve kullanılan malzemenin olanaklarıyla belirleniyordu. Şişe küçük bir meme gibiydi, çocuk meme başına benzeyen bir delikten süt emiyordu, şişe de kolayca tutulabiliyor ya da düz bir yere bırakılabiliyordu. Eğri tahtalı sandalye de kıvrımlı parçalarının yaylılığmı kullanıyordu. 1929-31 yılları arasında Tatlin, insan gücüyle çalışan ve bir gün insanların bisiklet gibi sahip olabileceklerini umduğu bir uçan makine geliştirmeye çalışıyordu. Bir operatörle pilotun danışmanlığında, eğri tahta, balina kemiği, ipek ve başka malzemeler kullanarak bir araç yaptı. Bu araç, içine yatan insanın dirseklerini ve kollarını kaldırıp indirmesiyle kanat çırparak hareket edecekti. Tatlin modernizmin üslup kaygısından burada da kurtulmuş, aracını insan vücudunun organik yapısına, kemiklere ve adalelere bakarak tasarlamıştı. Tümüyle işlevselliğe dayanan bu program, aynı zamanda insanın eskiden beri düşlediği uçma olasılığını, hareket, özgürlük ve ruhsal özlemlerini de yansıtıyordu. Tatlin'e göre makine gücüyle sağlanacak bir uçuş, böyle bir düşü gerçekleştirmekten çok, yok edecekti.

Tatlin'in en ünlü yapıtı da gene böyle, hatta daha anlaşılmaz bir yapıttı. Kendisi 1919-20 yıllarında Petrograd'daki Neva nehri üzerine kurulacak büyük bir yapıt tasarlamıştı. Savaşın yol açtığı düşmanlıkları, kardeşçe bir işbirliği içinde ortadan kaldırmayı ve uluslararası sosyalizmi birliğe kavuşturmayı amaçlayan Üçüncü Enternasyonele bir Anıt olarak ısmarlanan Tatlin'in Kulesi, Paris'teki Eiffel Kulesine bir yanıt olacaktı. Eiffel Kulesi reklam ve eğlence amacıyla yapılmış 300 metreye ulaşan bir yapıydı. 400 metre olarak tasarlanan Tatlin'in kulesi ise, hem dünya çapında bir birliğin gücünü ve özlemlerini simgeleyecek, hem de Komintern'in merkezi olarak kullanılacaktı. 
Tatlin'in en ünlü yapıtı da gene böyle, hatta daha anlaşılmaz bir yapıttı. Kendisi 1919-20 yıllarında Petrograd'daki Neva nehri üzerine kurulacak büyük bir yapıt tasarlamıştı. Savaşın yol açtığı düşmanlıkları, kardeşçe bir işbirliği içinde ortadan kaldırmayı ve uluslararası sosyalizmi birliğe kavuşturmayı amaçlayan Üçüncü Enternasyonele bir Anıt olarak ısmarlanan Tatlin'in Kulesi, Paris'teki Eiffel Kulesine bir yanıt olacaktı. Eiffel Kulesi reklam ve eğlence amacıyla yapılmış 300 metreye ulaşan bir yapıydı. 400 metre olarak tasarlanan Tatlin'in kulesi ise, hem dünya çapında bir birliğin gücünü ve özlemlerini simgeleyecek, hem de Komintern'in merkezi olarak kullanılacaktı.

Tatlin'in çevresindeki Konstrüktivist sanatçılar grubu, Tatlin gibi, giderek kendilerine ekmek parası sağlayacak işlere yöneldi. Eylül 1921'de Moskova'da '5x5 = 25' adıyla açılan bir sergi, her biri Tatlin'in yandaşı olan beş sanatçının beş tablosundan oluşuyordu. Bunların arasında Rodchenko 'nun büyük bir olasılıkla ortadan kaldırılan, ama tarihe geçmiş üç tablosu vardı. Malevich de sergiye felsefenin, dinin ve bilimin kendince sezgisel karışımını yansıtan beyaz üstüne beyaz bazı tuallerle katılmıştı. Rodchenko, Saf Kırmızı Renk, Saf Mavi Renk ve Saf Sarı Renk adlı üç tek renk tablosunu 'Son Resim' başlığı altında sergiledi ve soyut sanatın artık öldüğünü açıkladı. Rodchenko ve diğer sanatçılar, Moskova'daki öğrencileri ile birlikte, kısa bir süre sonra pratik ihtiyaçlara önem verdiler; Konstrüktivizm'i bir sanat şekli olarak geliştiren sanatçılardan kendilerini .ayırmak için Pro-düktivistler adını aldılar.















Video: https://www.youtube.com/watch?v=dlWdEJiv0TI#t=129
         : https://www.youtube.com/watch?v=pgB_YZwK4LM




1 Ocak 2014 Çarşamba

Realist Sanat / Sanatçı "Jean François Millet


                                                            Realist Sanat / Jean François Millet



Realizm, 19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da Romantizm’e karşı tepki olarak doğan sanat ve edebiyat akımıdır.

Gerçekçiler, Klasik ve Romantik sanatı yapay buluyorlardı. Çağın gerçeklerine uygun eserler verebilmek, sanatın içeriğini soylularla sınırlamayıp “aşağı” sınıfların yaşamını yansıtmak amacıyla bu akımı yarattılar. Sosyalizme inanıyor, taş ve toprak işçilerinin, kırsal kesim insanlarının gündelik hayatlarını resimlerine konu ediyorlardı.


Realistler, toplumsal değişim için resmin, “devrimci bir uyaran” olabileceğine inanıyorlardı. Jean François Millet’in, toprak işçilerini yücelterek resmettiği tabloları bu inancı çok açık bir şekilde yansıtıyordu. 


Özellikleri:

Resimde soylu sınıf dışındaki toplumsal sınıflara da yer verdi.
Gerçekler olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla yansıtıldı. Sıradan insanların günlük yaşamından kesitler ayrıntılarıyla resmedildi.
Doğayı gerçekliğiyle betimlemek amaçlandı.
Temsilcileri:

Gustave Courbet, Jean François Millet, Honore Daumierin gibi isimler bu akımın temsilcileri arasında yer alır.


Jean-François Millet ( 1814-1875)


Jean-François Millet (1814 Gréville- 1875 Barbizon), Fransız ressam. Fransız gerçekçiliğinin önemli temsilcilerinden, Barbizon Okulu’nun önde gelen ressamlarından biri olan Millet, yoksul bir Cotentin’li köylünün oğluydu.Cherbourg’da portre ressamı Mouchel’in ve L.Langois’in yanında çalıştı.1837′de bir burs kazanarak  Paris Güzel Sanatlar Okulu’nda Paul Delaroche’un yanında eğitim gördü.


Jean François Millet, 1837-1848 yılları arasında Paris’te kaldı. Yeniklasikçiliğin izlerini taşıyan ilk resimlerini Paris 1840 Salonu’nunda sergiledi (Maviler İçinde Pauline ono ,1842).

Sonra kısa süre için Cherbourg’a gitti ve  tekrar Paris’e döndü.Pauline Ono ile evlendi. Karısı öldü. Evinin temizlik işlerine bakan Catherine Lemaire’yle ilişki kurdu. l853’de onunla evlendi ve 1861 yılına dek dokuz çocuğu oldu.

Paris’e yerleşen Millet,orada Troyon,Diaz de La Pena, Daiumier, Barye, Rousseau ve Jacque’la tanıştı.Ekin Biçenlerin İstirahati, Tohum Serpen Adam gibi eserlerinde doğacı konulara yöneldi.


1850 yılında Millet , Paris’ten ayrılıp Barbizon’a yerleşir ve manzaralar ,köylüler, köylü yaşantısıyla ilgili resimler yapmayı sürdürür tablolar birbirini izler:  “Saman Taşıyıcısı”   “Oturmuş Çoban Kızı”, “Tohum Serpen Adam” (1850), “Başak Toplayan Kadınlar” (l857), ” İneğini Otlatan Köylü Kadın ” (1859),  “ Istakoz Avcıları (1857) ve Millet’nin adını ölümsüzleştirecek olan ‘ L.Angelus ”  ya da “  

Sabah Duası ” (1859). Bunları bir birbirinden ünlü diğer tabloları izler.







     Hunting Birds at Night ,1874 ,Yağlıboya/Tual


        The Angelus, 1857-1859 ,Yağlıboya/Tual

         jan-francois millet-basak toplayanlar

  the sheepfold moonlight jean-francois millet 1814-75

              jan-francois millet-trussing hay


                 jean-fracois millet-karahindiba




                      jan-francois millet-bahar


       jean-fracois millet-kendi portresi


                           Faggot Carriers

                        Haystacks, Autumn


                       Haystacks, Autumn

         The Wood Sawyers, 1850-1852,by millet


     Buckwheat Harvest ,by jean-francois millet

                     The Flight Into Egypt

       Autumn Landscape with a Flock of turkeys


      jean-fracois millet-tohum serpen


                The Walk to Work

   Bucheron preparant des Fagots

    jean-fracois millet-tohum serpen